30’da 30: 27: Biz İstersek – MFÖ

5 gün kaldı… Bakmayın siz yaratılan gerginliğe, 29 Ekim BİZİM bayramımız! Gözlerimizde tebessüm, yüreğimizde umut bir mutluluk şarksı mırıldanırız böyle günlerde.  Dünü aydınlık olanın yarından korkusu olmaz, olmaz da 5 gün beklemek zor geliyor. Yok yok bu sefer bir başka, bizden önceki nesiller alınmasın ama öyle bir kutlayacağız ki her yan Cumhuriyet olacak. Ben kendi adıma şarkımı seçtim, yüreği 29 Ekim (2012) aşkı ile yanıp tutuşanlara armağan ediyorum.

Biz İstersek – MFÖ
AGU, 2009

“Biz de kış yok dört mevsim bahar biziz…”

Şimdi Cumhuriyet karşıtları başladılar ya üst baremden serbest atışlara, aslında hiçbir önemi yok. Cumhuriyetin sahibi biziz ve onlar da bir hata sonucu seçilmiş temsilciler, yani memurlar. Halkın olan hakkı kendilerininmiş gibi görmeleri büyük bir kendini bilmezlikten başka bir şey değil. Dolayısı ile Cumhuriyet konusunda tek söz sahibi vardır, o da Türk Milletidir.

Kızmıyorum bile, pis emellerini kabak gibi gün ışığına çıkarıyorlar sadece, acıyorum. İlkesiz ve iradesiz kitlelerin korkaklıklarını, menfaatçiliklerini ve cehaletlerini gördükçe, tamam biraz üzülüyorum ve hiddetleniyorum ama, neden bu kavgayı bizim kazanacağımzı daha iyi anlıyorum. Çünkü yanımda SEN varsın…

Sen nesiller boyunca Cumhuriyet’e verilmiş bir sözsün. Kökleri aziz vatanın her köşesini saran yüce bir çınarsın sen, vatan aşkı ile beslersin havamızı suyumuzu. Anadolusun sen, türkülerdesin, akarsuların çırpınışında, ormanların yeşilindesin. Sana çok güveniyorum, sen benim yoldaşım, öbür yarımsın.

5 gün kaldı. Çok heyecanlıyım. Kalbim her atışında binlerce kez çarpıyor, beynimde milyonlarca kıvılcım çakıyor. Gözlerimde bir tebessüm, yüreğimde tarifsiz umutlar  tutturmuşum bir mutluluk şarkısı mırıldanıyorum. 29 Ekim’i bekliyorum…

Saygılarımla,

–ccc

30’da 30: 11: MFO – Ne Bileyim Ben

Ne Bileyim Ben – MFO
AGU, 2006

“Insan olmaz yetmez, yetmiyor zaten
Supermen Supermen olmak lazim bazen…”

Bu sarkiyi da, kicinin uzerinde yumusak yumusak oturan eylemsizgillere inat yuregi vatan aski ile yanip tutusan ve coktan yollara dusmus insanlarimiza armagan ediyorum.

Memlaketin bugunku hali bircogumuzda mucadeleye donuk kararlilik ve azim duygulari yaratsa da, karamsarlik genel olarak her yani sarmis durumda. Aslinda pek de sasilacak bir durum degil.

Demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Turkiye Cumhuriyeti gozlerimizin onunde butun anayasal kurumlari basta olmak uzere yozlastirilmakta ve bundan dogan karsi konulamaz guc ile ortaya bir baski ve zulum rejimi cikmakta. Birey olarak korkmak dogal, “ne yapabilirim” sorusuna verilebilecek cevaplar ne yazik ki yine o bireyin kendine olan inancinin ve guveninin cok otesinde bir kararlilik gerektiriyor.

Peki nasil oluyorda bazilarimiz, butun bunlara ragmen buyuk fedakarliklarla mucadeleye baslamis durumdalar, onlarin digerlerinden farki ne? Mesela Turkiye Genclik Birligi ve Milli Anayasa Forumu.

Bilmeyenler icin kisaca aciklayalim. Milli Anayasa Forumu eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, eski T.C. Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, eski T.C. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden ve eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun öncülüğünde kurulmustur. Sehir sehir dolasarak, AKP hukumetinin baslattigi “yeni anayasa” girisimine karsi halki ve sosyal toplum kuruluslarini bilinclendirmeye calisiyorlar. Turkiye Genclik Birligi’ni zaten cogunuz biliyorsunuz, su an turkiye’nin en buyuk genclik kurulusu olma yolunda ilerliyorlar ve dur durak tanimadan 29 Ekim Buyuk yuruyusunu organize etmekle mesguller.

Kim bu insanlar? Sen ben karamsarlik zehirinin pencesinde bogusurken, nasil oluyor da bu insanlar korkmadan, yilmadan birseyler yapiyorlar? Onlarin da aileleri var, onlarin da cogu hala ana kuzusu, sevgili, cocuk, is guc ne desen var. Eee nasil oluyorda oluyor o zaman?

Soyle oluyor, anlatayim. Daha once yazmistim, “vatan” demek sahip oldugun herseyin, gecmisinin ve geleceginin, umutlarinin ve hayallerinin kaynagidir. Ve “vatan” tehdit altindaysa ve bu tehdit “cok” ciddi boyutlardaysa mucadeleye atilmak icin daha baska birsey beklemene gerek yoktur. Iste bu insanlar senin benim hayallerimizi, gelecegimiz yani herseyimizi korumak adina cikmistir yollara. Ayrica, bu senin unuttugun gorevindir, ac bak yaziyor Ataturk’un Genclige Hitabesi’nde!

Simdi sen “insaniz sunu surasinda” diyebilirsin, bu cesur insanlari da “Supermen” diye gorebilirsin. Haklisin da inanclari ve kararliliklari ile onlar birer Supermen’dir, ama donup baksan senin benim gibi insanlardir onunde sonunda.

–ccc