birden aklima geliyorsun, sonra durup yol veriyorum..

insan merak ediyor iste..

Sana Kavuştum Rüyamda

Dün yine sana kavuştum rüyamda
Nasıl özlemişim bir bilsen
Nasıl susamışım sana.
Asırlara sığmaz bir tutkuyla sevişiyoruz,
Evrene karışıyor bedenlerimiz
Tenimizde kayboluyor nefeslerimiz.
Aşk doluyor sessiz geceye
Her yanım sen
Kokun üzerimde.

Sabah oluyor
Gitmem gerek
Bu hüzün saatleri çok fena
Daha gitmeden özlüyorum.

Güneş doğmak üzere
Kuşlar ötmeye başlıyor
Ama ben açmıyorum gözlerimi.
Belki güneş vazgeçer diye
Belki kuşlar susar diye
Belki bir an daha kalabilirim diye.
Belki o an zaman durur diye.
Sen diye…

Dilediğince

 

 

 

 

 

Paletimdeki en güzel renk ol
Kanvaslarıma dokun istiyorum.
Çiz beni yeniden,
Boya dilediğince
As duvarında istediğin bir yere.
Yakınında olmak yeter bana.

Yağmurlarıma karışan tat ol
Sırılsıklam sar istiyorum.
Yağ kurak topraklarıma,
Yaşat dilediğince
Dünyanı sarsın yeşilim, çiçeklerim.
Gülümsemen yeter bana.

Yürüdüğüm yollarda hep sen ol
Çıkmazlarında kaybolmak istiyorum.
Al götür beni,
Kaçalım dilediğince
Şiirler senin, aşk senin olsun.
Sesinin ahengi yeter bana.

–ccc

Orada bahardır şimdi

 

 

 

 

 

Orada bahardır şimdi, biliyorum.
Saçların dalga dalga karışıyordur rüzgara
En tatlı sevinçlerin yayılıyordur her yana
Sen diye doğuyordur güneşler,
Sen uyumadan batmıyorlardır.
Tenine dokunan akşamlara binbir rüya karışıyordur
Her birinde ayrı bir aşk hikayesi
Her birinde ayrı bir özlem
Her birinde sen.

Orada bahardır şimdi, kıskanıyorum.
Dokunamıyorum saçlarına, koklayamıyorum.
Her duymadığım kahkahan, yaşamadığım bir hayat gibi
Güneşlerine uzağım, doğamıyorum.
Yalnızlığıma dokunan akşamlara binbir özlem karışıyor
Her birinde ayrı bir renk
Her birinde ayrı bir ahenk
Her birinde sen.

–ccc

11 sene, 8 ay ve 20 gün…

Bir toplum 11 sene, 8 ay ve 20 gün boyunca aynı eziyete maruz kalırsa nasıl bir değişim geçirir?

(Yazıyı düzgün takip edebilmek için en alttaki çevrim tablosuna bakabilirsiniz)

Evrimin en önemli yapı taşlarından birisi olan “doğal seçilim” (natural selection), der ki

“Belirli bir türde dış çevreye uyum konusunda daha elverişli özelliklere sahip organizmalar, bu elverişli özelliklere sahip olmayan diğer bireylere göre daha yüksek yaşama ve üreme şansına sahiptirler ve bunun sonucu olarak genlerini yeni kuşaklara aktararak evrimsel bir mekanizma işletirler.”

Doğal Seçilim

Bizim evrim sürecimiz yaklaşık 4280 gün. Doğal seçilimin tanımına göre bu süreç içersinde bazı organizmaların diğerlerine göre daha fazla semirdiklerini beklememiz gerekir. Kimdir ve nedir bu organizmalar, önce bunu anlamalıyız. Ancak bu şekilde, semirme şansı bulamamış ve hatta yok olmuş organizmaları tanıyabiliriz.

Semirenler…

The Cemaat
Diğer cemaatler
Aşiretler
AKP ile “bir şekilde” ticari bir ilişki kurabilmiş olanlar
Yayınlarında “bir şekilde” AKP’yi koruyan ve kollayan medya kuruluşları
AKP’nin çeşitli uzuvlarına karşı zaafı olanlar (mesela g*t kılı (Göt yazmak ayıp mı bilemedim, o nedenle g*t yazdım. Siz göt diye okursunuz.))
Giyim kuşam tarzını AKP’nin politikalarına göre ayarlayanlar (Kefen couture, bunlar aynı zamanda satırla adam kovalarlar.)
İnsan hakları ve özgürlük adına “bir şekilde” AKP’ye göbekten bağlananlar (Ben “biji serok Apo” derim, sen onu 21 yy’ın demokratik ve insan haklarına saygılı toplumsal barışa ve açılıma.aa..aahh bluh bluh diye anlarsın)
Sanat, sanat ya da halk değil de “bir şekilde” AKP için diyen sanatçıgiller

Bahsi geçen gruplar birbirlerine tamamen çıkarları üzerinden bağlıdırlar. Çıkar dengelerinin bozulması ile “semiremeyenler” kategorisine düşmeleri kaçınılmazdır (bkz. the Cemaat). Evrim adamın gözünün yaşına bakmaz, o nedenle bu grup dinamik bir şekilde kendini yenilemek zorundadır. Biat esastır, yoksa yine bir alt gruba düşme riski vardır. Hep birlikte yüce birtakım erdemlere hizmet ettiklerini sanırlar. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, çıkar ilişkileri hep gizlidir, sinsidir. Mücadele etmek için çıkar dengelerini bozmak en etkili yoldur. Zor da olsa, gizli ve sinsi ilişkilerini ortaya çıkarmak işe yarayabilir.

Semiremeyenler..

Askerler
Aydınlar
Ulusalcılar
Kemalistler
Atatürkçüler
Cumhuriyet inkılaplarına inanalar
Biat etmeyenler
Geziciler
Sanırım Alevi’ler
İzmir’liler
Dündar’lar
Kelime oyunu oynatan adam vardı ya hani programı yayından kaldırılan, işte O.

En son Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığı ile ulusalcılar ve Atatürkçüler de bu grubun üyesi oldular. Ortak noktaları, “bir şekilde” Türkiye’nin aydınlık yarınlarına gönül vermiş olmalarıdır. Bunun yanında, yobazlığa ve din bezirganlığına karşı da hep dimdik dururlar. Bilim ve sanata değer verirler. Yüzleri batıya dönük olduğundan, akşam güneşi hep yüzlerine vurur. Dışlanmışlardır. Sadece semirenler değil, umursamaz olan yumuşakçalar da dışlamışlardır. Kurulmaya çalışılan “yeni Türkiye” yalanının içinde tatlı su balığı gibi yüzen herkes bu grubun değerlerine “bir şekilde” tüüü-kaka demektedirler. Küllerinden doğarlar, dert etmeye gerek yok, af dilemezler.

Yumuşakçalar… (Bana Dokunmayan Yılan Bin Yaşasın yazacakatım ama uzun geldi)

Softirikten Atatürkçüler (Ürkek, çekingen ya da nazik gibi birşey)
İnsan haklarını Kürt haklarına sıkıştırıp, demokrat geçinenler
“Ben maaşımı nasıl olsa alıyorum, o nedenle farketmez”ciler
CHP
MHP

Aklım agelenler çok ağır. Başka bir yazıda ve daha sakin olduğum bir zaman yazacağım.

Saygılar,
–ccc

Çevrim Tablosu:
11 sene, 8 ay, 20 gün =
369,792,000 saniye =
6,163,200 dakika =
102,720 saat =
4280 gün =
611 hafta

FBI Cemaat’in Tepesine bindi – Cemaat’in ABD’deki Okulları’nda Yolsuzluk Şüphesi

Referans: Search warrants reveal details of FBI raid of Concept Schools
7/21/2014 DAN MIHALOPOULOS – @DMIHALOPOULOS
http://politics.suntimes.com/article/chicago/search-warrants-reveal-details-fbi-raid-concept-schools/mon-07212014-622pm

Aşağıda haberin İngilizce metninin tercümesini okuyabilirsiniz. Tercüme tarafımdan yapılmıştır ve özet olarak sunulmuştur. Haberin tamamı için yukarıdaki adreste bulabilirsiniz.

Fethullah Gülen cemaati’ne ait olduğu bilinen Concept Okulları’nın (Concept Schools) Des Plaines’de bulunan merkezine FBI tarafından baskın yapıldı. Baskında, okul yöneticileri ve okul ile ilişkili olan ticari şirketler hedefteydi. ABD’nin Chicago eyaletinde bulunan Sun-Times gazetesi tarafından elde geçirilen federal belgelerde soruşturmaya ait detaylı bilgilere ulaşıldı.

Yetkililer, geçen ay Illinois, Indiana ve Ohio eyaletlerinde toplan 19 Concept okullarına “devam etmekte olan bir kamu soruşturması” kapsamında baskın yapıldığını belittiler.

Lanet olası federaller

Mahkeme kararlarından anlaşıldığı üzere soruşturma kapsamında FBI yetkililerinin Concept Okulları başkanı Sedat Duman, kurucu Taner Ertekin ve kurumun diğer eski ve mevcut yöneticileri ile ilgili oldukça geniş kapsamlı belgelerin peşindeydiler.

Concept Okulları, Pennsylvania’da yaşamakta olan Türk imam Fethullah Gülen’e yakın olmakla birlikte, birçok yerel politikacı ile yakın ilişkiler de geliştirmiştir. Bunlar arasında eyalet meclisi başkanı Michael Madigan’da bulunmaktadır.

Cleveland’daki Federal yetkililer ilk olarak 30 Mayıs’ta Concept Okulları’na bir jüri kararı göndererek, 17 Haziran’a kadar belirtilen belgeleri göndermelerini talep etti.
Fakat, bu süre dolmadan federal bir hakimin onayladığı arama kararları ile Concept Okulları’nın 2250 E.Devon adresinde bulunan merkezi 4 Haziran günü saat 14:0 sıralarında basıldı.

Arama kararı yetkililere Concept’in E-Rate programı ile ilişkili bütün belgelerine ve bunun yanında banka kayıtlarına, muhasebe kayıtlarına, takvimlerine, seyahat kayıtlarına ve bütün telefon kayıtları ve adres defterlerine el koymalarına izin veriyordu.

Aynı gün 21:29’da bir Concept yetkilisi Des Plained’de Mannheim Caddesi’nde bulunan bir depoya ait anahtarı FBI ajanı Brian Murphy’ye teslim etti. Ajan tarafından depoda bulunan 48 kutu dolusu belgeye el konuldu. Belgelerde taşeronlarla ilgili ve ticari kayıtlar bulunmaktaydı.

Soruşturma tutanaklarında belirtildiği üzere, soruşturmayı yürüten yetkililer 13 Concept yöneticisine ait bütün kayıtların da peşindeydiler. Bunlar arasında mevcut başkan Duman, CIO Hüseyin Ülker ve Ohio’daki okulların kurucusu Ertekin bulunmaktaydı. Kendisinin LinkedIn profilinden, şu an Birleşik Arap Emirlikleri’nde çalıştığı anlaşılmaktadır.

Arama kararında, Hüseyin Ülker ve Sedat Duman’a ait kayıtlar ve özellikle de şirketten aldıkları maaş ve yardımlar ile ilgili kayıtlar belirtilmektedir.

Concept Okulları ile iş yapan taşeron şirketler de mahkeme kararlarında belirtilmişti:
– Özgür Balsoy tarafından kurulan, “Advanced Solutions for Education of Schaumburg” isimli şirket. Balsoy daha önce Concept tarafından yönetilen Columbus, Ohio’daki bir okulun yöneticiliğini yapmaktaydı. Mevcut kayıtlarda, bu şirketin Concept Okullarına E-Rate programı kapsamında danışmanlık hizmeti sağladığı, yine E-Rate programı kayıtlarından anlaşılmaktadır.
– “Arlington Heights-based Core Group Inc.” isimli şirket ve başkanı Ertuğrul Gürbüz. Federal kayıtlara göre, E-Rate programı kapsamındaki işlerin büyük bir bölümünü bu şirket yapmıştı.
– “Signature Maker Inc. of Hoffman Estates” isimli şirket ve başkanı Ergun Koyuncu.
– Chesterland, Ohio’daki “Cambridge Technologies” isimli şirket ve sahibi Stephen Draviam.

Balsoy ve Koyuncu konu ile ilgili yorum yapmazken, Gurbuz’e ulaşılamadı. Draviam ise FBI’ın geçen sene kendisine ulaştığını belirtti.

Draviam, FBI’a E-Rate kapsamında 5 sene önce Concept için yaptığı işlerin kayıtlarını verdiğini ama, FBI’ın neden bu belgeleri istediğini bilmediğini belirtti. Federal hükümet yönetmeliklerinde, E-Rate programı kapsamında okulların yüklenici firmaları rekabete dayalı “şeffaf ve adil” bir süreç ile seçmek zorunda oldukları belirtilmektedir.

Özel yetkili FBI ajanı Vicki Anderson arama kararları hakkında yorum yapmaktan kaçınırken, 4 Haziran’da el konulan bütün belgelerin gizlilik kapsamında olduğunu belirtti. Sun-Times gazetesi ise ilgili kararlara ve baskınla ilgili diğer belgelere “Bilgi Edinme Kanunu” kapsamında Concept’e yapmış olduğu başvuru ile ulaşmıştır.

Aşk gibi

Rüzgarlarına bıraktım kendimi
Çaresiz yaprak misali savruldum.
Sesine sarıldım, huzur gibi
Kokuna sarıldım, aşk gibi.

–ccc

Zor…

Beni özlersen güzel
Düşlerime dokun ara sıra.
Issız yerlerde adımı an ve
Sus bazen sağır edercesine.
İstemek zor,
Kırılganız hepimiz
En derinde bir yerlerde.
Yine de,
Ben sana gelirim, bekle.

Beni özlersen bitanem
Gözlerini kapat sadece.
Teninde dolaşan esinti olayım,
İç çekişlerinde sesin.
Mesafeler zor,
Aşksız olmuyor
En derinde bir yerlerde.
Yine de,
Ben sana gelirim, bekle.

–ccc

Madımak Anısına

Pir,
Sultan,
Abdal…
Her biri masum
Her biri can
Her biri toprağım kokar.

Bir söylese ozan
Durur mu yobaz dalgalar?
Dalgalar büyük
Dalgalar hırçın
Dalgalar acımasız.
Bir sussa ozan
Geçer mi dersin?
Durmadı… Geçmedi…

Bir şehir dolusu vicdan
Kaçtı kuytulara.
Bir mızıka sesi kaldı
Bir de tanıdık şarkılar.
Sokaklarda parçalanmış hayaller
Sokaklarda “Allah Allah” sesleri
Sokaklarda dalgalar
Duman duman
Alev alev yandı.
Önce mızıka sustu…
Sonra şarkılar…

Sopalarla vurdular,
Ölüme ittiler insanlığı
Öldürdüler insanlığı
37 yedi canı aldılar
Katlettiler masumiyeti.

Dalgalar çekildi,
“Allah Allah” sesleri sustu,
Alevler söndü,
Dumanlar dağıldı.

Bir Madımak oteli
Bir de utanç kaldı geriye.

–ccc

Öylesine işte, sen geldin aklıma

Hadi gidelim şimdi,
Bırakalım bu olmamış hayalleri
Başlamamış filmleri
Yaşanmamış kederleri.

Hadi gidelim şimdi,
Unutalım bu açmamış çiçekleri
Doğmamış güneşleri
Yazılmamış dizeleri.

Sen uykulusun, ben akşamdan kaçmışım
Sen suskunsun, bense yabancı.
Omuzumda sıcaklığın varken daha
Nefesin karışmışken sabahlarıma
Hadi gidelim
Bırakalım herşeyi
Unutalım hepsini.

Üzerime düşen çığ gibi ayrılığın
Eziliyorum.
Öksüz kalmış bir yanım var senden sonra
Ağlıyorum.
Yapma işte,
Bak geceler çok karanlık bu sıra
Sessizlik ölmek gibi
Senin olmadığın sokaklarda şarkılar bile tat vermiyor
Olmadığın anlar, bir ömür gibi geçmek bilmiyor.
Yapma işte, gitmenin tam zamanı.

Saatleri çalalım seninle
Sorma bir daha, ben de söylemeyeyim
Yanımıza koyalım her saniyeyi
Dakikalarca öpüşüp
Saatlerce yatalım
Yan yana.
Aylarca konuşalım
Yıllarca sevelim
Asırlara karışalım sen ve ben
Hadi gel saatleri alıp kaçalım.

Aşık olalım delicesine
Yüzümüz kızarsın bazen
Biz bilelim ama kimse anlamasın.
Adını söylerken ağlarsam seni sevdiğimi anla
Sarıldığımda özlediğimi.
Bakarım bazen uzun uzun
Teninde gezer, sesinde kaybolurum
Öyle anlarda, öyle kal işte.

Gelmeyeceksin biliyorum,
Özlemeyeceksin elbet
Belli ki unutacaksın da.
Belki ben de unuturum
Özlemediğim günler de olur
İşte o yüzden
Hadi gel gidelim diyorum, dinlemiyorsun.

–ccc