11 sene, 8 ay ve 20 gün…

Bir toplum 11 sene, 8 ay ve 20 gün boyunca aynı eziyete maruz kalırsa nasıl bir değişim geçirir?

(Yazıyı düzgün takip edebilmek için en alttaki çevrim tablosuna bakabilirsiniz)

Evrimin en önemli yapı taşlarından birisi olan “doğal seçilim” (natural selection), der ki

“Belirli bir türde dış çevreye uyum konusunda daha elverişli özelliklere sahip organizmalar, bu elverişli özelliklere sahip olmayan diğer bireylere göre daha yüksek yaşama ve üreme şansına sahiptirler ve bunun sonucu olarak genlerini yeni kuşaklara aktararak evrimsel bir mekanizma işletirler.”

Doğal Seçilim

Doğal Seçilim

Bizim evrim sürecimiz yaklaşık 4280 gün. Doğal seçilimin tanımına göre bu süreç içersinde bazı organizmaların diğerlerine göre daha fazla semirdiklerini beklememiz gerekir. Kimdir ve nedir bu organizmalar, önce bunu anlamalıyız. Ancak bu şekilde, semirme şansı bulamamış ve hatta yok olmuş organizmaları tanıyabiliriz.

Semirenler

The Cemaat
Diğer cemaatler
Aşiretler
AKP ile “bir şekilde” ticari bir ilişki kurabilmiş olanlar
Yayınlarında “bir şekilde” AKP’yi koruyan ve kollayan medya kuruluşları
AKP’nin çeşitli uzuvlarına karşı zaafı olanlar (mesela g*t kılı (Göt yazmak ayıp mı bilemedim, o nedenle g*t yazdım. Siz göt diye okursunuz.))
Giyim kuşam tarzını AKP’nin politikalarına göre ayarlayanlar (Kefen couture, bunlar aynı zamanda satırla adam kovalarlar.)
İnsan hakları ve özgürlük adına “bir şekilde” AKP’ye göbekten bağlananlar (Ben “biji serok Apo” derim, sen onu 21 yy’ın demokratik ve insan haklarına saygılı toplumsal barışa ve açılıma.aa..aahh bluh bluh diye anlarsın)
Sanat, sanat ya da halk değil de “bir şekilde” AKP için diyen sanatçıgiller

Bahsi geçen gruplar birbirlerine tamamen çıkarları üzerinden bağlıdırlar. Çıkar dengelerinin bozulması ile “semiremeyenler” kategorisine düşmeleri kaçınılmazdır (bkz. the Cemaat). Evrim adamın gözünün yaşına bakmaz, o nedenle bu grup dinamik bir şekilde kendini yenilemek zorundadır. Biat esastır, yoksa yine bir alt gruba düşme riski vardır. Hep birlikte yüce birtakım erdemlere hizmet ettiklerini sanırlar. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, çıkar ilişkileri hep gizlidir, sinsidir. Mücadele etmek için çıkar dengelerini bozmak en etkili yoldur. Zor da olsa, gizli ve sinsi ilişkilerini ortaya çıkarmak işe yarayabilir.

Semiremeyenler..

Askerler
Aydınlar
Ulusalcılar
Kemalistler
Atatürkçüler
Cumhuriyet inkılaplarına inanalar
Biat etmeyenler
Geziciler
Sanırım Alevi’ler
İzmir’liler
Dündar’lar
Kelime oyunu oynatan adam vardı ya hani programı yayından kaldırılan, işte O.

En son Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığı ile ulusalcılar ve Atatürkçüler de bu grubun üyesi oldular. Ortak noktaları, “bir şekilde” Türkiye’nin aydınlık yarınlarına gönül vermiş olmalarıdır. Bunun yanında, yobazlığa ve din bezirganlığına karşı da hep dimdik dururlar. Bilim ve sanata değer verirler. Yüzleri batıya dönük olduğundan, akşam güneşi hep yüzlerine vurur. Dışlanmışlardır. Sadece semirenler değil, umursamaz olan yumuşakçalar da dışlamışlardır. Kurulmaya çalışılan “yeni Türkiye” yalanının içinde tatlı su balığı gibi yüzen herkes bu grubun değerlerine “bir şekilde” tüüü-kaka demektedirler. Küllerinden doğarlar, dert etmeye gerek yok, af dilemezler.

Yumuşakçalar… (Bana Dokunmayan Yılan Bin Yaşasın yazacakatım ama uzun geldi)

Softirikten Atatürkçüler (Ürkek, çekingen ya da nazik gibi birşey)
İnsan haklarını Kürt haklarına sıkıştırıp, demokrat geçinenler
“Ben maaşımı nasıl olsa alıyorum, o nedenle farketmez”ciler
CHP
MHP

Aklım agelenler çok ağır. Başka bir yazıda ve daha sakin olduğum bir zaman yazacağım.

Saygılar,
–ccc

Çevrim Tablosu:
11 sene, 8 ay, 20 gün =
369,792,000 saniye =
6,163,200 dakika =
102,720 saat =
4280 gün =
611 hafta

Leave a comment

Filed under Politika, Yazılar

Leave a reply / Yorum yazın